Bu blogda neden biz yokuz?

Şu anda, sevgili dershanemizin kantininden yazmaktayım. Melis ve Merve de yanımda bulunuyor. Edebi yazmam talep edildi fakat çişimin çok olması durumu zorlaştırıyor. Zira az önce kahveleri löplettik. Melisy ile benimki fındıklıydı. Sadesi yok çünkü ikisi bir arada kahvenin. Bu çok gerekli bilgiyi verdikten sonra, devam edebilirim.
Çiş!
Neyse.
Kutupta yaz yaşamaktayız adeta.
M.y. der ki, "Denizin rengi hiç böyle olmamıştı!"
M.a. der ki, o ile başlayan bir dize der işte. Burada yazamam. 53x bloguna daha uygun düşer.
Neyse, demem odur ki, bugün bağıntıyı öğrendik.
Bu öğlen güzel şeyler yedik. Evyemeği güzeldir.
Neyse. En yakın zamanda bandana alıyoruz, takıp birbirimize gösteriyoruz. Bunu arzuluyorum.
Ne dedikodular yapılıyor bir bilseniz.
Bu yazıyı yazmaya 57 dakika önce başladım. Sanırım sonu gelmeyecek.
Bugün çok verimli çalıştık, ve devam ediyoruz. Derece yapcaz olm! Sabahtan beri dur durak bilmeden, birbirimize bakmadan soru çözmekteyiz. Öyle ki, kitap bitti, yenisini alacağız çıkışta.
E.ö.ye teşekkürler,o bunu göremeyecek olsa da. Kendisi bize karpuzlu ve çilekli vivident verdi. Mm.

Neyse bilader.
Günümüz böyle geçmekte.
Dünyanın en dolu, en işlevli blog yazısı.

Not: M.y. Yahudiymiş. Bilginize.

Bay